5 Ocak 2010 Salı

Katkı Maddeleri Çocukların Gelişimini Olumsuz Etkiliyor

   Pastanelere, doğumgünü partilerine, hatta en yakınımız internetteki bloglara baktığımızda, rengarenk boyalı şekerlerle, şeker hamurlarıyla, jelatinli ve yapay kremalarla süslenmiş binbir çeşit pasta, kek ve kurabiyelerle karşılaşıyoruz. Bunları görünce evet insan hayranlıkla izliyor, her biri bir sanat eseri. Ancak yenilebilirlik noktasında birçoğunuzun aksine ben onların "yenilebilir" şeyler olduğunu düşünmüyorum. 
   Özellikle çocuklar için! Hanımlar beyler, sorarım size, o minicik yavrularınıza bir diken batmasına kıyamazken daha küçücük yaşlardan itibaren bu suni ve bir çoğu gelişimi olumsuz yönde etkileyici hatta kanserojen olan maddeler katıştırılmış gıda(!)ları nasıl gönül rahatlığıyla yedirebiliyorsunuz? Kanser neden çağımızın hastalığı zannediyorsunuz? Neden seneden seneye kanser hastalarının sayısı çığ gibi çoğalıyor? Neden düşük ve erken doğumlar artıyor söyler misiniz? Aslında insan, sonunu kendi hazırlıyor. 
   Gebelikte ilaç kullanılmadığını, kullanmanın risklerini hepiniz bilirsiniz. Peki gıdalara katıştırılan bu suni maddelerin de ilaç üretiminde kullanılan birçok yardımcı ve etken madde ile aynı şey olduğunu biri size söylese, gebelik döneminde o hazır katkılı gıdaları tüketmeyi anında bırakmaz mıydınız? Dehşet verici değil mi? Evet gıdaların raf ömrünü uzatmak için katılan maddelerin çok büyük bir kısmı doğal yollardan elde edilmeyen "sentetik" kimyasal maddelerdir. Yani siz baş ağrıları içinde kıvranıp bebeğinize birşey olmasın diye ağrı kesici içmezken, bu ürünlerden tüketmeye devam ettikçe aslında kendinizi ve bebeğinizi pek de korumuş sayılmıyorsunuz.
  Sadece doğuma kadar olan zaman için değil, gelişme çağında da bu maddelerle etkileşim büyümeyi ve gelişmeyi olumsuz etkiliyor. Ayrıca gençlik döneminde de vücutta biriktirilen bu maddeler yaşlılıkta adını bile daha önce duymadığınız hastalıklara neden olabiliyor.
   Aşağıda bir gıda mühendisleri ve gıda mühendisliği öğrencileri topluluğunun forumunda paylaşılan bir yazıyı ben de sizlerle paylaşmak istiyorum. Sevdiklerinizin ve sizin hayat kaliteniz yediklerinizle doğrudan ilintili. Özellikle rahat bir yaşam ve yaşlılık dönemi geçirmek için anne karnından itibaren organizmaya alınan gıdaların "kaliteli" olması çok önemli. Kaliteden kastımızın mümkün olduğunca "saf"lık olduğunu elbet biliyorsunuz.
     http://www.gidabilimi.com/forum/32-gda-katk-maddeleri/1097-korkulan-oluyo

  • "Gıdalara renk ve tat vermek için kullanılan katkı maddeleri, insan sağlığını tehdit ediyor. Yiyecek ve içeceklerin bozulmalarını önlemek ve raf ömrünü uzatmak için de sıklıkla kullanılan katkı maddeleri, en çok çocukları etkiliyor.
             Ebeveynleri dikkatli olmaları konusunda uyaran İngiliz Gıda Standartları Ajansı, katkı maddelerinin çocuklarda davranış bozukluğuna sebep olduğunu vurguluyor. Yapılan araştırmalar, katkı maddelerinin zeka geriliği, hiperaktivite, astım, dikkat bozukluğu ve obezite gibi pek çok hastalığa da sebep olduğunu ortaya koyuyor. Üstelik yapılan her yeni çalışma bir önceki araştırmada zararsız bulunan katkı maddesinin, zaman içinde vücutta birikim yaparak zarar verici boyutlara ulaşabileceğini gösteriyor. Gelecek 10 yıl içinde kanser hastalıklarının yüzde 60 oranında artacağını öngören Dünya Sağlık örgütü ise bu çoğalmanın önemli bir nedeninin beslenme olduğunu açıklıyor.
  • Risklerden habersiziz
            Son yıllarda, katkı maddesi içeren yiyecek ve içeceklerin tüketiminde büyük artış var. Özellikle şehirde yaşayan ve çalışan birçok kişi, pratik olduğu için hazır gıdalara yöneliyor. Ancak katkı maddeleri konusunda yeterince bilgilendirilmeyen tüketici risklerden habersiz. Gıda ürünlerindeki bazı ibareler tüketiciyi yanıltıyor. örneğin, 'koruyucu madde içermez' ibaresi yüzde 100 katkısızmış gibi anlaşılıyor. Bazı ürünlerde de 'katkı maddesi yoktur' denmesine rağmen yapılan analizler sonucu katkı maddesi içerdiği ortaya çıkıyor. Gıda Standartları Ajansı Bilim Kurulu'nun başkanı Dr. Andrew Wadge, anne-babaların katkı maddesi içeren gıdaları çocuklarında kullanmayarak onları koruyabileceklerini vurguluyor. Katkı maddelerinin hiçbir besleyici değerinin olmadığını söyleyen Wadge, "Bir yaşına kadar çocuklar için üretilen gıdalarda çok sıkı kısıtlamalar ve denetimler var. Fakat aynı kısıtlama ve denetim çocukların beyin ve sinir sisteminin geliştiği asıl dönem olan bir yaş sonrasında esnekleşiyor. Halbuki ilerleyen yaşlar çocuğun beyin gelişimi için de çok önemli." diye konuşuyor. Dr. Andrew Wadge, katkı maddelerinin, çocuklarda zeka gelişimini engellediği, hiperaktivite, astım, dikkat bozukluğu ve obezite gibi pek çok hastalığa sebep olduğu konusunda araştırmaların bulunduğuna dikkat çekiyor. Memorial Hastanesi Medikal Estetik Bölüm Başkanı Doktor Seran Göçer ise özellikle çocukların doğal gıdalarla beslenmesi gerektiğini söylüyor. Katkı maddelerinin yanı sıra sera ürünü yerine, mevsiminde yetişen sebze-meyvelerin tüketilmesi tavsiyesinde bulunuyor. Özellikle kanser konusunda yapılan son araştırmaların kanser ve beslenme alışkanlığı arasındaki bağlantıları işaret ettiğini dile getiren Göçer, katkı maddesi içermeyen doğal ürünler ile beslenerek bağışıklık sistemini güçlendirmenin hastalıklardan korunmak için etkili bir yöntem olduğunu vurguluyor.
  • E katkı maddeleri nelerde var?
              İçeceklerden ketçaplara kadar birçok gıdada kullanılan ve ürünlerin raf ömrünü iki yıla kadar uzatan E211 kodlu sodyum benzoat, dondurma, şeker ve bisküvilerde kullanılan E102 kodlu tartrazin, yine şekerlere eklenen E104 kodlu kinolin sarısı birçok üründe bulunuyor."

    Buradan sadece burada zikredilen katkı maddeleri zararlıdır sonucu çıkarılmamalı. Araştırmış olanların çoğu bilir ki yüzlerce maddenin yer aldığı E kod listeleri mevcuttur.
    Şimdi, karar sizin...


İlgili yazılar için:
-Gıda Dosyası
-Katkı Maddelerinden Kaçınmamız İçin Gerekçeler
-Lesitin (E 322)
-Astım-Allerji ve Gıda Katkı Maddeleri
-Hazır Çorbalar ve Monosodyum Glutamat
-Margarinler Sağlığı Tehdit Ediyor
-Margarinler (=Hidrojene Yağlar)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails