13 Ocak 2010 Çarşamba

Kontakt Dermatit (Temas Dermatiti) -Egzema- Ve Tedavisine Yardımcı Olarak Kullanabilen Bitkisel Droglar

  Değerli okuyucularımdan Meliha hanım egzama rahatsızlığıyla ilgili bir soru sorunca kontakt dermatit konusuna değinmek, oluşmasına neden olan etkenlerden ve korunmak için dikkat edilmesi gerekenlerden bahsetmek istedim.

  Kontakt dermatiti genel olarak, allerjenler ile temas sonucunda deride kızarıklık, kabarıklık, kabuk, döküntü oluşması durumu olarak tanımlayabiliriz. Derm=deri demektir ve sonuna gelen "-it" eki iltihaplanmayı ifade eder. Fizyolojik boyutta ise olay şöyle geçekleşir: Deri ile temas eden herhangi bir maddenin, derinin iç tabakalarına kadar girebilme özelliği varsa, burada vücut proteinleriyle birleşip, vücut için antijen (savunma mekanızmasını harekete geçiren) özelliği kazanır. Yani tüm vücut artık bu maddeyi "tehlikeli" madde olarak tanımlar ve vücut da buna karşı antikor (bağışılık sisteminin savunma silahları) meydana getirir. Ve vücut ilk karşılaşmadan sonra bir dahaki karşılaşmaya kadar bu silahları hazır bir şekilde bekletir.
   Belirli bir süre sonra aynı madde tekrar deriyle temas ederse, mevcut antikorlar duruma müdahale edip onlara karşı vücudu korumaya geçer. O zaman, allerjik temas dermatitinin belirtileri deri üzerinde kendini gösterir.

 Başlangıçta hafif bir kızarıklık mevcuttur, Zamanla kabarıklıklar ve içi sıvı dolu kesecikler oluşabilir, ve daha sonra kesecikler patlar, kabuk oluşur. Kaşınmaya da bağlı olarak deri rengi koyulaşır ve pul pul olur.

  Kontakt dermatiti tetiklediği tespit edilen maddelerin başında nikel, krom ve civa geliyor. Nikel bir çok mücevher, kemer tokası, kol saati, fermuar, çıtçıt, kanca, gözlük çerçevelerinde bulunur. Nikel ile birlikte krom kullanılması ile nikele allerjisi olan kişilerde kroma karşı allerji de geliştiği görülmeye başlanmıştır. Kontakt lens solüsyonlarında bulunan civa da bazı duyarlı kişilerde problemlere yol açmaktadır. Bu kişiler lens sıvılarının etiketlerini dikkatlice okuyup almalıdır, civa içermeyen birçok lens solüsyonu mevcuttur.

  Bu metallerden sakınmak en önemli tedavi yöntemidir. Nikel yerine paslanmaz çelik ve 14 ayar altın kullanılmalıdır. Bunlar çok az miktarda nikel içerirler, 18 ayar altında ise çok çok az nikel vardır. Lise yıllarımda birçok şeye allerjisi olan bir öğretmenimin rahatsızlığından dolayı kendisine titanyumdan gözlük çerçevesi yaptırdığını hatırlıyorum. Temas ile hareketlenen bu rahatsızlıkta bunun gibi önlemler gerçekten de en iyi tedavidir.

  Saç boyaları, tırnak cilaları, parfümler, göz farları, rujlar ve güneş kremleri gibi kozmetikler, elbise boyaları da allerjik kontakt dermatite neden olabilir. Bunlardan gelişebilecek reaksiyonları engellemek için "dermatolojik olarak test edilmiş" ve "hipoallerjenik" ibarelerini bulunduran ürünler tercih edilmelidir. Bunlar allerjik reaksiyona neden olabilecek parfüm ve boya içermezler.
  Gıda katkı maddelerinin de allerjen özellikte olabileceğinden astım-allerji ve gıda katkı maddeleri yazmızda bahsetmiştik.
  Antibiyotikli kremlerde bulunan Neomisin, Penisilin, Sülfonamidler, Lokal anestezikler ve koruyucu diğer bazı maddeler de allerjiyi tetikleyebilir. Özellikle bu maddelerle sık temas halinde bulunan sağlık çalışanları en çok risk altında olan kişilerdir.

Allerjik kontakt dermatitin tedavi yöntemlerinden bahsedecek olursak;

  • Allerjenle (allerjiyi tetikleyen madde ile) temas sonrasında deri su ve sabunla ovulmalıdır.
  • Elbiseler tekrar kullanılmadan önce yıkanmalıdır.
  •  Antihistaminikler kaşıntıyı engellemek için kullanılabilen bir ilaç grubudur.
  • En etkili tedavi kortizondur. Hafif reaksiyonlarda kortizon içerikli kremler kullanılırken ağır vakalarda sistemik kortizon tedavisi gerekebilir.
  • Kortizonlu preparatlar uzun süre kullanılmamalıdır, deriyi çok inceltir.
  • Kabarcıkları patlamamış iltihaplı bölgeye soğuk kompres uygulamak faydalı olur (1 litre su ile 50 mililitre sirke karıştırılarak hazırlanır).
  • 'Kalamin losyonu' kaşıntıyı önler, kurumayı da sağlar. (eczacınız bu losyonu yapabilir, danışınız)
   Meliha hanım kortizonlu kremleri kullanmak istemediğini, alternatif olarak ne kullanabileceğini sormuş. Ben de farmakognozi notlarımı tarayıp egzama ve cilt hastalıklarında iyi edici olarak kullanılma özelliği olan bitkileri ayırmaya çalıştım. Egzama tedavisinde genelde ağaçlardan elde edilen balsam ve katranlar etkili oluyor. Bu drogların bazılarından kısaca bahsedelim:

-Styrax Liquidus (Sığala yağı/Günnük): Türkiye'nin ihraç ettiği önemli droglardan olan sığala yağı, Marmaris bölgesindeki Liquidambar orientalis isimli ağaçlardan yaralama ile elde edilen balsamdır. Antiseptik, yara iyi edici, antiparaziter (bilhassa uyuzda) olarak kullanımları mevcuttur. Kozmetikte, sabun yapımında kullanımı yaygındır.
-Liquida Pix (Çam katranı): Pinus silvestris gibi çamlardan elde edilen katrandır. Haricen antiparaziter olarak ve arı kovanlarında güve giderici olarak kullanılır. Egzama tedavisinde kullanılan ilaçlar arasında yer alır.
-Betulae Pix (Çam katranı): Antiseptik özelliğinden dolayı egzama tedavisinde kullanılır.
-Juniperi Pix (Ardıç katranı): Antiseptik özelliğinden dolayı uyuz, egzama gibi deri hastalıklarının tedavisinde, ya doğrudan doğruya deriye sürülerek ya da merhemi halinde kullanılmaktadır (1 kısım katran + 9 kısım vazelin).

   Bu balsam ve katranların etken madde olarak kullanıldığı kremlerin piyasada mevcut olup olmadığını bilmiyorum çünkü henüz eczane stajımı yapmadım. Eczacınıza bunlarla ilgili olarak danışabilirsiniz. Ya da aktarlarda bu balsam veya katranları küçük şişeler halinde bulmanız da mümkün olabilir, ihtiyacınız olduğu kadar tedavinize yardımcı olarak kullanabilirsiniz.
-Çok sevdiğim hocamız Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu'nun bitkisel kürler rehberi kitabında egzama ile ilgili olarak uygulanan "Beyaz Dut Kürü" var, kitabı alıp bu küre oradan bakmanızı da tavsiye ederim :)
-Ve daha önce bahsettiğimiz Nane uçucu yağı (Menthae aetheroleum) da hafif lokal anestezik özelliğinden dolayı egzamadaki kaşıntıların giderilmesinde kullanılabilir.

  Geçmiş olsun diliyor ve hepinize sağlıklı, keyifli günler diliyorum..

***Buradaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye çalışmayınız, mutlaka doktor ve eczacınıza danışınız. 
***Bitkiler ile ilgili bilgiler asıl tedavi yerine geçemez, doktorunuzun önerdiği tedavinin yanında yardımcı tedavi olarak uygulanabilir.
***Bilgiler Farmakoterapi I ve Farmakognozi III ders notlarımdan derlememdir.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails